Anafranil 25 Mg 30 Draje Nedir, Ne İşe Yarar, Neye İyi Gelir, Ne İçin Kullanılır, Nasıl Kullanılır, Endikasyonları,Yan Etkileri, Kullanma Talimatı, Fiyatı.
Anafranil Nedir? Etken maddesi Klomipramin Hidroklorür olan Anafranil ilacı; Endikasyonları: Etiyolojisi ve semptomları değişik depresif durumların tedavisi, obsesif-kompülsif sendromlar, fobiler ve panik ataklar, narkolepsiye eşlik eden katapleksi, kronik ağrılı durumlar, enürezis noktürna (sadece 5 yaşından büyük kişilerde ve organik bir sebebe bağlı olmayan durumlarda).
ANAFRANİL YAN ETKİLERİ;
ANAFRANİL YAN ETKİLERİ;
Yan etkiler çoğunluk olarak hafif ve geçicidir, ilaca devam edildiğinde yada dozunANAFRANİL FİYATI;
azaltılması ile geçer. Bu yan etkiler her zaman plazma ilaç düzeyleri yada doz ile
ilişkili değildir. Yan etkileri, yorgunluk, uyku bozuklukları, ajitasyon, anksiyete,
kabızlık, ağız kuruluğu gibi depresyon belirtilerinden ayırt etmek sıklıkla zor
olmaktadır.Zira şiddetli nörolojik yada psikiyatrik reaksiyonlar ortaya çıkarsa, Anafranil
kesilmelidir.
Yaşlı olan kimselerde bilhassa antikolinerjik, nörolojik, psikiyatrik yada kardiyovasküler
etkilere karşı duyarlıdırlar. Bu hastalarda ilaçların metabolizasyonu ve eliminasyonu
azalmış olabilir, terapötik dozlarda verildiğinde, yükselmiş plazma konsantrasyonu
riski görülebilir.
Merkezi sinir sistemi
Psişik etkiler
Sık sık : Uyuşukluk, yorgunluk, huzursuzluk, iştah artması.
Bazen : Konfüzyon, oryantasyon bozukluğu, halüsinasyonlar (bilhassa yaşlı ve
Parkinsonlu hastalarda), anksiyete durumları, ajitasyon, uyku bozuklukları, mani,
hipomani, saldırganlık, unutkanlık, kişilik kaybı, ağırlaşan depresyon,
konsantrasyonda azalma; uykusuzluk, kabus, esneme.
Ender : Psikotik semptomların aktivasyonu.
Nörolojik etkiler
Sık sık : Sersemlik, tremor, baş ağrısı, kronik kas spazmı.
Bazen : Deliryum, konuşma bozuklukları, paresteziler, kas zayıflığı, kas hipertonisi;
Ender: Konvülsiyonlar, ataksi;
Çok ender: EEG değişiklikleri, hiperpireksi.
Antikolinerjik etkiler
Sık sık : Ağız kuruluğu, terleme, konstipasyon, görme ile ilgili uyum bozuklukları,
bulanık görme, işeme bozuklukları;
Bazen : Yüzde sıcaklık hissi, midriyazis;
Çok ender : glokom.
Kardiyovasküler sistem
Bazen : Sinüs taşikardisi, çarpıntı, postüral hipotansiyon, kalp rahatsızlığı olmayan
hastalarda klinik olarak önemi olmayan EKG değişiklikleri (T ve ST değişiklikleri gibi).
Ender : Aritmiler, kan basıncında artma;
Çok ender : İletim bozuklukları (QRS kompleksinde genişleme, PQ değişiklikleri, dal
bloku gibi).
Gatrointestinal sistem
Sık sık : Bulantı;
Bazen : Kusma, abdominal bozukluklar, diyare, iştahsızlık.
Karaciğer
Ender : Transaminaz düzeyinde artma;
Çok ender : sarılık ile yada sarılık görülmeksizin hepatit.
Deri
Bazen : Alerjik deri reaksiyonları (deri döküntüsü, ürtiker), fotosensitivite, kaşıntı;
Çok ender : Ödem (lokal yada yaygın), saç dökülmesi.
Endokrin sistem ve metabolizma
Sık sık : Kilo artışı, libido ve potens bozuklukları;
Bazen : Galaktore, göğüs büyümesi.
Çok ender: AAHS (anormal antidiüretik hormon salgılanma sendromu).
Aşırı duyarlık reaksiyonları
Çok ender : Eozinofili ile beraber görülen yada görülmeyen alerjik alveolit (pnömonit),
hipotansiyon dahil sistemik anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar.
Kan
Çok nadir : Lökopeni, agranülositoz, trombositopeni, eozinofili, purpura.
Duyu organları
Bazen : Tat bozuklukları, kulak çınlaması.
Diğer
Bu gruptaki belirtiler tedavinin ani olarak kesilmesi yada dozun azaltılmasını takiben
bazen ortaya çıkarlar: bulantı kusma, karın ağrısı, diyare, uykusuzluk, baş ağrısı,
sinirlilik ve anksiyete.
Satış Fiyatı: 13.27 TLANAFRANİL KULLANIM ŞEKLİ;
Reçete Durumu Normal Reçeteli bir ilaçdır.
Barkod: 8699529120027 Önceki: 8699504120011 - ATC Kodu N06AA04 - Geri Ödeme Kodu A00739
İlacın dozu ve uygulama şekli bireysel olarak saptanmalı ve hastanın koşullarınaANAFRANİL HAKKINDA DİĞER BİLGİLER;
adapte edilmelidir.Bilhassa orta yaş grubundaki insanlardan daha duyarlı olan
yaşlıların yada gençlerin Anafranil ile tedavisinde, optimal etki sağlayabilecek olası
en düşük doz kullanılmalı ve doz artırımı dikkatle yapılmalıdır.
Hekim vasıtasıyla başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde altta yer alan dozlarda
kullanılır.
Depresyon, obsesif-kompulsif sendrom ve fobi :
Tedaviye günde 2 veya 3 defa 25 mg'lık draje veya günde 1 defa (tercihen
akşamları) 75 mg 'lık yavaş salıveren tablet ile başlanır. Tedavinin ilk haftasında
günlük doz kademeli olarak örneğin bir kaç günde bir 25 mg artırılarak (tedavinin
nasıl tolere edildiğine bağlı olarak) 25 mg'lık 4-6 drajeye ya da 75 mg yavaş salıveren
iki tablete kadar çıkarılabilir. Ağır vakalarda bu doz günde maksimum 250 mg'a kadar
artırılabilir. Belirli bir düzelme sağlandığında, günlük doz 2-4 adet 25 mg'lık draje veya günde 1 defa 75 mg 'lık yavaş salıveren tablet olacak şekilde idame dozuna
ayarlanır.
Panik ataklar, agorafobi :
Günde 10 mg'lık 1 draje benzodiazepinle kombine edilerek tedavi başlatılır.
Tedavinin tolere edilmesine bağlı olarak, doz istenilen cevap elde edilinceye kadar
artırılırken aynı zamanda benzodiazepin kademeli olarak kesilir. Gereken günlük doz
hastadan hastaya oldukça fazla oranda değişir ve bu 25-100 mg arasındadır.
Gerekirse doz 150 mg'a kadar çıkarılabilir. Tedavinin 6 aydan önce kesilmemesi ve
bu esnada idame dozunun yavaşça azaltılması önerilir.
Narkolepsiye eşlik eden katalepsi :
Günlük doz 25-75 mg olarak uygulanır.
Kronik ağrılı durumlarda :
Doz, hastanın aynı zamanda analjezik kullanabileceği (ve analjezik kullanımını
azaltma olasılığı) göz önüne alınarak hastanın durumuna göre ayarlanmalıdır (günlük
10-150 mg).
Yaşlılar :
Tedaviye günde 1 adet 10 mg'lık draje ile başlanır. Doz yaklaşık 10 gün içinde günde
30-50 mg'lık optimum düzeye erişinceye kadar kademeli olarak artırılır ve tedavinin
sonuna kadar bu düzeyde tutulur.
Enürezis nokturna :
Günlük başlangıç dozu 5-8 yaşındaki çocuklarda, 10 mg'lık 2-3 draje; 9-12 yaşındaki
çocuklarda 25 mg'lık 1-2 draje, daha büyük çocuklarda 25 mg'lık 1-3 drajedir.
Tedaviye bir hafta içinde tam olarak cevap alınamayan olgularda daha yüksek doz
uygulanır. İlaç tek doz halinde akşam yemeğinden sonra verilmelidir, ancak yatağını
gecenin erken saatinde ıslatan çocuklarda dozun bir kısmının daha önce (saat 16:00
da) verilmesi gerekir. İstenilen cevap alındığında, tedavi kademeli azaltmalarla
sağlanan idame dozunda 1-3 ay süreyle devam ettirilmelidir.
5 yaşın altındaki çocuklarda bu ilacın kullanımına dair hiçbir deneyim yoktur.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ ŞU ŞEKİLDEDİR;
Anafranil 'in doz aşımına bağlı belirtiler ve semptomlar diğer trisiklik antidepresanlar
için bildirilenlere benzerdir. Kardiyak anormallikler ve nörolojik bozukluklar ana komplikasyonlardır. Çocuklarda herhangi bir miktarın kazaen alımı, ciddi ve
muhtemelen ölümcül olabilir.
Belirtiler ve semptomlar :
Semptomlar çoğunlukla ilaç alındıktan sonra 4 saat içinde görülür ve 24 saat
sonra maksimum seviyeye ulaşır. Absorpsiyonun uzaması (antikolinerjik etki), uzun
yarılanma ömrü ve ilacın enterohepatik siklusa girmesine bağlı olarak, hasta 4-6
güne kadar risk altında olabilir.
Altta yer alan belirtiler ve semptomlar görülebilir :
Merkezi sinir sistemi : Uyuşukluk, bilinç kaybı, koma, ataksi, huzursuzluk, ajitasyon,
abartılı refleksler, kas sertliği ve koreoatetoid hareketler, konvülsiyonlar.
Kardiyovasküler sistem : Hipotansiyon, taşikardi, aritmiler, iletim bozuklukları, şok,
kalp yetmezliği; çok nadir durumlarda kalp durması.
Solunum depresyonu, siyanoz, kusma, ateş, midriyazis, terleme ve oligüri veya anüri
de meydana gelebilir.
Tedavi :
Anafranil'in spesifik antidotu yoktur ve esas itibariyle semptomatik ve destekleyici
tedavi uygulanır. Aşırı dozda Anafranil aldığından şüphenilen durumlarda, bilhassa
çocuklar hastaneye yatırılmalı ve en az 72 saat sıkı kontrol altında tutulmalıdır.
Zira hastanın bilinci yerindeyse, mümkün olduğu kadar çabuk gastrik lavaj yapılmalı
yada hasta kusturulmalıdır. Hasta kendinde değilse lavaja başlamadan evvel balonlu
endotrakeal tüp ile hava yolu emniyete alınır ve hasta kusturulmaz. Bu tedbirlerin 12
saate kadar alınması önerilir yada ilacın antikolinerjik etkisi gastrik boşalma
zamanını geciktirebileceğinden bu süre daha da uzayabilir. Aktif kömür verilmesi
ilacın absorpsiyonunu azaltabilir.
Semptomların tedavisi, kalp fonksiyonunun, kan gazları ve elektrolitlerinin devamlı
izlenmesi ve zira lüzum görülürse antikonvülsif tedavi, suni solunum ve hayata döndürme gibi acil tedbirler ile modern yoğun bakım metodlarına dayanmaktadır. Fizostigminin şiddetli bradikardi, asistol ve nöbetlere neden olabileceği bildirildiğinden, Anafranil'in aşırı dozajında kullanımı önerilmez. Hemodiyaliz yada peritonal diyaliz,
klomipramin düşük plazma konsantrasyonları gösterdiğinden etkili değildir.
Uyarılar/Önlemler:ANAFRANİL Kullananlar, ilaç hakkında düşüncelerinizi ne gibi yan etkiler yaptığını yorum yaparak bildirebilirsiniz.
Trisiklik antidepresanların konvülsiyon eşiğini düşürdüğü bilinmektedir ve Anafranil
bu sebeple, epilepsili hastalarda ve örn; etiyolojisi değişik beyin hasarında,
nöroleptiklerle birlikte kullanımda, alkol yada antikonvülsif özellikteki ilaçların
(örn; benzodiazepinler) yoksunluğu gibi hazırlayıcı faktörler olan kişilerde büyük bir
dikkatle kullanılmalıdır. Nöbetlerin oluşumu doza bağlıdır. Bu sebeple, önerilen
toplam günlük Anafranil dozu aşılmamalıdır.
Anafranil kardiyovasküler bozuklukları, özellikle kardiyovasküler yetmezliği,
kondüksiyon bozuklukları (örn. atriyoventriküler blok 1.-3.derece) yada aritmileri olan
hastalara özel bir dikkatle verilmelidir. Bu tip hastalarda ve hemde yaşlı kişilerde
kalp fonksiyonunun izlenmesi ve EKG gereklidir.
Antikolinerjik özelliklerinden dolayı Anafranil, artmış intraoküler basıncı, dar açılı
glokomu yada idrar tutukluğu (örn. prostat hastalıkları) olan hastalarda dikkatle
kullanılmalıdır.
Şiddetli karaciğer hastalığı ve adrenal medulla tümörleri (örn. feokromositoma,
nöroblastoma) olan hastalarda trisiklik antidepresanlar verildiğinde, hipertansif krizleri provoke edebileceğinden, dikkat edilmelidir.Panik bozuklukları olan pek çok hastada Anafranil ile tedavinin başlangıcında çok
daha şiddetli anksiyete görülmüştür (Bkz. "Kullanım Şekli ve Dozu"). Anksiyetedeki
bu paradoksal artış en çok tedavinin ilk birkaç günü içinde görülür ve çoğunlukla 2
hafta içinde yok olur
Trisiklik antidepresan alan şizofrenik kişilerde bazen psikoz aktivasyonu
gözlenmiştir.
Trisiklik bir antidepresan ile tedavi edilen tekrarlayan ruhsal bozuklukları olan
kişilerde depresif faz sırasında hipomanik yada manik nöbetler de bildirilmiştir. Bu
tip durumlarda Anafranil dozunun azaltılması yada Anafranil'in kesilmesi ve
antipsikotik bir ilacın verilmesi gerekebilir. Bu nöbetler atlatıldıktan sonra, gerekirse
Anafranil'in düşük dozu ile tedavi tekrardan başlatılabilir.
Postüral hipotansiyonu yada düzensiz kan dolaşımı olan hastalarda kan basıncında
düşme görülebileceğinden Anafranil ile tedaviye başlamadan evvel hastanın kan
basıncının kontrol edilmesi tavsiye edilir.
Hipertiroidizmli yada tiroid preparatları kullanan hastalarda, kardiyak toksisite
olasılığından dolayı dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer rahatsızlığı olan hastalarda, karaciğer enzim düzeylerinin periyodik olarak
izlenmesi tavsiye edilmektedir.
Akyuvar sayısında değişiklikler Anafranil ile tedavide lakin ender olarak görülmüş
olmasına karşın, periyodik kan sayımları ve ateş, boğaz ağrısı gibi belirtilerin
izlenmesi, bilhassa tedavinin ilk birkaç ayı esnasında ve uzun süreli tedavi esnasında
gerekmektedir.
Benzer trisiklik antidepresanlarda olduğu gibi, elektrokonvülsif tedavi ile beraber
Anafranil yalnızca dikkatli bir gözlem altında verilmelidir.
Eğilimli ve yaşlı hastalarda, trisiklik antidepresanlar bilhassa geceleri farmakojenik
(deliryum) psikozlara sebep olabilirler. Bunlar tedavinin kesilmesinden sonraki birkaç
gün içinde yok olmaktadır.
İntihar etme riski, şiddetli depresyonda görülebilir ve belirgin bir iyileşme görülünceye
kadar devam edebilir. Tedavinin başında benzodiazepinlerle yada nöroleptiklerle
kombine tedavi etkili olabilir (Bkz. "Uyarılar/Önlemler" ve "İlaç Etkileşmeleri ve Diğer
Etkileşmeler"). Anafranil, aşırı dozda alındığında diğer trisiklik antidepresanlardan
daha düşük oranda ölümler görüldüğü bildirilmiştir.
Kronik kabızlığı olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Trisiklik antidepresanlar,
bilhassa yaşlılarda ve yatalak hastalarda paralitik ileusa neden olabilirler.
Genel yada lokal anesteziden önce, anesteziste hastanın Anafranil aldığı
söylenmelidir (Bkz. "İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler").
Trisiklik antidepresanlarla uzun süreli tedavide diş çürümelerinde artış olduğu
bildirilmiştir. Bu sebeple uzun süreli tedavi esnasında düzenli olarak diş muayeneleri
yaptırılması önerilmektedir.
Trisiklik antidepresanlar antikolinerjik özellikleri sebebiyle, gözyaşında azalma ve
mükoid salgılarda birikme yapacağından kontakt lens kullanan hastalarda korneal
epitelin zedelenmesine neden olabilir.Olabilecek istenmeyen etkilerden dolayı ilacın ani olarak kesilmesinden kaçınılmalıdır
(Bkz. "Yan Etkiler / Advers Etkiler").
Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı
Anafranil'in gebelerde kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Trisiklik antidepresanların
kullanımı ve fetüs üzerine yan etkileri (gelişme bozuklukları) arasındaki muhtemel
bağlantı ile ilgili az çalışma bildirilmesine karşın hamilelik sırasında, ilaçtan beklenen
yarar fetüs üzerine potansiyel riskinden daha fazla olmadığı sürece, Anafranil
kullanımından kaçınılmalıdır.
Doğuma kadar trisiklik antidepresan kullanan kadınların bebeklerinde, doğumdan
sonra ilk saatlerde yada günlerde dispne, letarji, kolik, irritabilite, hipotansiyon yada
hipertansiyon, tremor yada spazm gibi ilacın kesilmesine bağlı belirtiler görülmüştür.
Bu tip belirtilerden kaçınmak için, Anafranil mümkünse tahmin edilen doğum
tarihinden en az 7 hafta önce tedricen kesilmelidir.
Klomipramin anne sütüne geçtiğinden, Anafranil yavaş yavaş bırakılmalı yada hasta
emziriyorsa bebek sütten kesilmelidir.
Araç ve Makine Kullanma Yeteneği Üzerine Etkileri
Anafranil kullanan hastalar bulanık görme, sersemlik ve diğer merkezi sinir sistemi
belirtilerinin (Bkz. "Yan Etkiler/Advers Etkiler") oluşma olasılığına karşı
uyarılmalıdırlar. Bu durumda hastalar araba sürmemeli, alet kullanmamalı yada atik
davranmalarını gerektiren şeyler yapmamalıdırlar.
Ayrıca alkol yada diğer ilaçlar bu etkileri artırabileceğinden hastalar uyarılmalıdır